Savaşta esir düşmüş bir cariye Peygamberimizin huzuruna getirilir. Peygamberimiz ona "Allah nerededir?" diye sorar.
Cariye de "Göktedir" cevabını verir.
"Ben kimim?" diye sorduğunda da cariye:
"Sen Allah’ın Resulüsün" şeklinde cevaplar.
Resulullah (a.s.m.), cariyenin efendisine, "Onu azat et (özgürlüğüne kavuştur), çünkü o, bir mü’minedir" buyurur. (Müslim, Mesâcid 33)
***********
O Zamanda fiil çekimi yok,çoğu kişi cahil Ama şimdi öyle değil hem fiil çekimlerinden hem teknolojiden faydalanıyorsun.
Tanımadığımız bir kişiye sen diye değilde siz diye hitap ederiz.Kibarlık nezaket gereği.
Bu gün ben merkürde veya jubiterde olsamda yine yukarıyı göztersem ne olur.
***********************
Allah bilir;
Tabiki herşeyi bilir Allah, (Burada bu sözü şeytan taraftarlarının kişileri gandırmak için kullanılan nokta işareti mahiyetindedir.) Senin yapman gereken sorumluluklarıda belirtmiş kuran'da.(Kontratta) unutma.!
**************************
Allah izin verirse,Allah bilir;
Tabiki herşeyi bilir Allah, (Burada bu sözü şeytan taraftarlarının kişileri gandırmak için kullanılan nokta işareti mahiyetindedir.) Senin yapman gereken sorumluluklarıda belirtmiş kuran'da.(Kontratta) unutma.!
**************************
Allah izin vermiş saten iyiye ve kötüye.Buradaki inşallah kibarlık ve nezaket icabıdır.
*************************************************
Algılamanın düzelmesi içinde Vakanın,eşyadaki özellikleri ile olan ilişkiye bakış açısından kaynaklanmaktadır.