********************************************************************************
TAŞLANMIŞ / LANETLİ ŞEYTANDAN ALLAH’A SIĞINIRIM
Bilgi net ve berrak olmadığından Müslümanlar dağınık.
Müslümanların başındaki Alimlerde bu bulanıklılığı bir an önce gidermeleri lazım.
OTARİTE MÜSLÜMAN A LAZIM MI.?ŞİRK'İN DEVLET ELİYLE RESMİLEŞTİRİLMESİ.!2016**BU GÜN DÜNYADAKİ KAOSUN SEBEBİNİ AÇIKLIYOR.İnsan unsuruna verdiği değeri ve aynı zamanda bu müessesenin arzettiği ehemmiyeti ifade eder. İslâm, aile müessesesini kâinatın külli nizamına raptediyor ve peşinden de bütün dinlere şâmil bir takva emri getiriyor. Aksi halde, Allah’ın her şeye kâdir olduğunu, bu emre riayet etmiyenleri derhal helâk edebileceğini, yarlerine Allah’a itaat eden ve O’nun eşsiz nizamına ittiba eden bir kavmi getireceğini hatırlatıyor. Çok önemli bir nokta bu; Çünkü Konu helâke varıyor. İşte Aile müessesesi de, Allah’a ve Allah’ın nizamına göre böyle bir ehemmiyet hâlesi ile kuşatılmıştır.
https://soundcloud.com/ht-radyo
Ey Âdemoğlu!Öyle bir mahkemeden geçeceksin ki orada torpil yok, aracı yok, rüşvet yok, Allah Subhenehû ve Teala izin vermezse şefaatçi yok, her yönden çepeçevre kuşatılmışsın, yaptığın her iş ve sözde, beş ayrı şahit ile Yüceler Yücesi Allahu Teala’nın mahkemesine geleceksin. Gel yol yakınken, yaşarken, kendi kendini muhakeme et... Yol yakınken hidayete tabi ol, kalıcı olan nimetlere bağlan, talep et... Allah Subhenehû ve Teala katında hayırlı olan nimetlere bağlan. Allah’a ve Allah’tan gelen iman ve yaşam esaslarına sımsıkı sarıl, akideni yeniden gözden geçir, kontrol et, amellerinin ölçüsünü nereden alıyorsun ona bir bak, yanlışsa o ölçüleri terk et, tövbe et. Böylece ahiret gününde yüzleri ağıranlardan ol, yüzleri kararanlardan değil.
Şunu bil ki; Allah Subhenehû ve Teala’yı asla kandıramazsın. Sözünde özünde dosdoğru ol. “Emrolunduğun gibi dosdoğru ol” ilahi emrine Efendimiz Sallallahu Aleyhi Vesellem sımsıkı sarılmıştı sende rehberini takip et, ona uy.
http://islamdevleti.info/sohbet/insanin_hayata_bakisi_nasil_olmalidir.htm
GENELDE TÜM İNSANLIĞA ÖZELDE MÜSLÜMANLARABU ZELİL HALDEN KURTULUP YÜKSELMESİ İÇİN GEREKEN İLK İKİ ŞART.1-Konuşulan sözlerin islami kaideye oturup oturmadığını ölçerek.
2-Raşidi Hilafet Devleti kurup. Cihad emrini yerine getirmek.
Biz isteseydik onları sana gösterirdik de, sen onları yüzlerinden tanırdın. Andolsun ki sen onları, konuşma üslubundan tanırsın. Allah bütün yaptıklarınızı bilir.
Muhammed**30
*****************************
"Biz isteseydik onları sana gösterirdik de sen onları yüzlerinden tanırdın" demektedir. Yani biz isteseydik, onları teker teker, ayrı ayrı tanıtırdık da sen onlardan, kimi görsen simasından tanırdın. (Bu ayet yüce Allah'ın Peygambere onlardan bir zümreyi, isimleri ile teker teker açıklamasından önce inmişti) Bununla birlikte, onların konuşmaları ses tonları, sözü doğru anlamından saptırmaları ve seninle konuşurken sözlerinin mantık dışına çıkması tüm bunlar sana onların münafık olduklarını ifade eder de sen "Andolsun ki sen onları konuşma üslubundan tanırsın."
***************************************
Peki bu gün tanımam nasıl olmalı dersen..
Konuşulan sözlerin islami kaideye oturup oturmadığını ölçerek.
Mefhumlar; zihinde vakıası idrak edilebilen manalardır.
FİZİLAL KURAN TEFSİRİ.**DEVLET (OTARİTE) OLMADAN CİHAD OLMAZ.Devlet olmadan bu cihadın yerine getirilmesi mümkün müdür?
Devlet, ümmeti cihad üzere eğitir.
Cihad için hazırlık yapar ve fertleri askerî ve İktisadî konularda görevlendirerek genel silahlanma ameliyesinde
bulunur. Zaruret halinde halkın tamamının bu cihada katılmasını sağlar. Bütün bunlar ancak ,İslâm Devletinin hakimiyetinde sağlanabilir...
3- CİHAD
Cihad; doğrudan ya da mal, görüş veya kalabalıkları çoğaltmak ile yardım ederek Allah Subhenehû ve Teala yolunda savaşta azami gayret sarf etmektir. Zira Allah’ın Kelimesinin/dininin yüceltilmesi için savaşmak cihaddır.
Allah yolunda görüş ile cihada gelince; eğer o görüş Allah yolunda savaş ile doğrudan alakalı ise, o cihaddır. Doğrudan alakalı değilse, onda meşakkat olsa da, Allah’ın Kelimesinin yüceltilmesi için bir takım yararlar olsa da o, Şer’iata göre cihad değildir. Çünkü cihad, Şer’iata göre kıtala/savaşa hastır ve savaş ile doğrudan alakalı her şey cihada dâhil olur. Mesela; savaşa başlaması için orduya tahrik edici, coşturucu hitapta bulunmak, düşmanlarla savaşa teşvik edici makale yazmak gibi doğrudan savaşla alakalı ise yazılı ve sözlü görüş cihaddır, aksi halde cihad değildir. Buna binaen, siyasi mücadeleye, zalim Müslüman yöneticilerle çatışmaya, her ne kadar büyük sevabı olsa da ve Müslümanlara çok büyük yararları olsa da, cihad ismi verilmez. Zira mesele meşakkat ve fayda meselesi değildir. Mesele sadece bu kelimenin içinde geçtiği Şer’î manadır. Şer’î mana ise kıtaldır ve onunla alakalı görüş, konuşma, yazma, tuzak ve hile planlama v.b. her husustur.
DÜNYA GENELİNDEKİ DİN ALGISI... "NEW AGE FELSEFESİ"2016.BU GİBİ GENEL TANIMLAR KİŞİNİN HEDEFİNİ BELİRLEMEDE YANLIŞ İSTİKAMETLERE YÖNLENDİRİRAnkara Atatürk Kapalı Spor Salonunda gerçekleşen “Uluslararası Hilafet Konferansı”dan özel görüntüler...- İslam Davetini yüklenenler, herhangi bir davanın adamı değildirler.- Herhangi bir fikre ya da ideolojiye davet etmiyorlar.
- Herhangi bir malın pazarlayıcısı değiller.
- Herhangi bir partinin propagandacısı da değiller.
- Ayrıca İslam Davetini yüklenenler, bu işi boş zamanlarını değerlendirmek de için yapmıyorlar.
- Rutin işlerin vermiş olduğu gerginliği, stresi üzerlerinden atmak, deşarj olmak, rahatlamak için de bu işi yapmıyorlar. Yani bu iş, hobileri olmamalıdır.!.
http://islamiyontem.net/makale.php?id=38
Bu insan şeytanlarının vasıflarının ve misyonlarının da şunlar olduğu görülmektedir:-Şeytanı veli / dost ve yardımcı edinirler,
-Allah’tan çok şeytanın korkuttuğu şeylerden korkarlar,
-Tağut yolunda mücadele ederler,
-Allah’ın Resulüne ve Şeriatına düşmanlık yaparlar,
-Sürekli aldatıcı yaldızlı sözler söylerler,
-Savurganlık yaparlar ve savurganlığa teşvik ederler,
-Cimrilik yaparlar ve cimriliğe teşvik ederler,
-Yalan yere yemin ederler. Bu yeminlerini kalkan yaparak Allah yolundan alıkoyarlar,
-Allah’ı ve zikrini / risaletini unuturlar ve unuttururlar,
-Allah’ın indirdiklerinden hoşlanmazlar ve Allah’ın indirdiğinden hoşlanmayanları severler, sayarlar,
-Allah’ı öfkelendiren şeylerin ardına giderler ve O’nu razı eden şeylerden hoşlanmazlar,
-İnsanları boş beklentiler, emeller ve ameller peşine düşürürler,
-Kendilerini bir hakikat üzerinde adam sanırlar, bilgiçlik taslarlar,
-Söz ve fiillerinde tutarsızlık vardır,
-Yüzleri, sözleri ve fiilleri onların iç dünyalarını ortaya koymak hususunda ipucu verir,
Bu ayeti kerimelere topluca bakıldığında insan ve cin şeytanlarının örgütsel bir yapıda çalıştıkları da anlaşılmaktadır. Günümüzde bu örgütsel yapıyı; BM çatı örgütü altındaki tüm siyasi, askeri, kültürel örgütler ve Laiklik, demokrasi, cumhuriyet, başkanlık, krallık, kapitalist, sosyalist vb. çağdaş cahiliye sistemler ve ideolojiler ile yönetilen tüm tağuti devletler temsil etmektedirler.
Bu insan ve cin şeytanları ve örgütleri, devletleri misyonlarını yerine getirmek için her çağın şartlarına uygun çeşitli üslup ve vesileler edinmektedirler. Günümüzde insanlar üzerindeki saptırıcı vesvese / sahte algı oluşturma misyonları için bilimsel çalışmaları, özellikle resmi eğitim kurumlarını, bütün araçlarıyla medyayı, interneti, modern iletişim araçlarını en etkin şekilde kullanmaktadırlar.
*******************************************
https://www.facebook.com/huseyin.sasmaz.75/videos/vb.100000324607185/1002015113152633/?type=3&theater
TAŞLANMIŞ / LANETLİ ŞEYTANDAN ALLAH’A SIĞINIRIMhttp://islamiyontem.net/makale.php?id=191
BEYNİN RECENT VE FORMAT OLMASI ŞART.http://namenstraat8bredahollanda.blogspot.nl/2016/03/beynin-recent-ve-format-olmasi-sart.html?spref=fb
1- Tüm çabalarımızı İslam Devletinin kurulması uğrunda yoğunlaştırmalıyız.
2- Bunu yaparken gerçekleştirmek istediğimiz gayeyi ve İslam’ın sistem ve düşüncülerini derin bir biçimde idrak edip İslam’ı diğer sistem ve düşüncelerden ayırabilmeliyiz.
3- Bu gayeye doğru yürürken zaferi Allahu Teala’dan bekleyerek sadece Allah Subhânehu Ve Teala’nın rızasını gözeterek ancak ve ancak Allah’ın Resulü Muhammed Sallallahu Aleyhi Vesellem kullandığı metoda bağlı kalmalıyız.
4- Bu gayeyi gerçekleştirmenin ölüm-kalım mücadelesi gerektirdiğini, herhangi bir iş olmadığını ve icabında bu dava uğrunda ölmeye hazır olmalıyız.
MÜSLÜMANLARIN ÇÖKÜŞÜ NASIL OLDU?http://islamdevleti.info/sohbet/Muslumanlarin_Cokusu_Nasil_Oldu.htm
İslam Devletini kurmayı hedef edindiğimizde bizler insan beyninin algılayamayacağı kadar müthiş bir şekilde mükâfatlandırılacağız.
İslam ümmetinin arasına dava taşıyıcıları bu fikirlerle ulaşmalıdır. Sadece, kitaplar okuyarak bu hedefe ulaşılmaz. Fiillerimizden bu dava için ne kadar caba sarf ettiğimiz anlaşılmalıdır. Aksi takdirde Allahu Teala’nın emrini ciddiye almadığımız ortaya çıkar.
Bu davayı her Müslüman yüklenebilir. Çünkü her birimizde iyiyi ve kötüyü ayırt edebilecek akıl mevcuttur.
HAYATIN SONUhttp://islamdevleti.info/sohbet/Hayatin_Sonu.htm
************************
Hatta İslâmî konularda son derece gayret sahibi kimseleri bile görüyoruz ki-ibadetle ilgili en küçük bir hususu tashih etmek için durmadan çalışıyorlar. Ahlâkî bir inhilâli kötülemek, bir takım emirlere karşı muhalefeti bertaraf etmek için durmadan konuşuyorlar da İslâm’da hâkimiyet esasından ve bu esasın İslâm akidesindeki yerinden söz bile etmiyorlar. İslâm akidesinin feri yönlerinden birisi olan alkollü şeylerle mücadele ettikleri halde en büyük kötülük olan İçtimaî hayatın tevhid akidesinden başka esaslara göre kaim olması üzerinde hiç konuşmuyor, hâkimiyetin Allah’tan başkasına verilmesine hiç de karşı gelmiyorlar.
http://seyyitkutubtefsiri.blogspot.nl/2016/05/hatta-islami-konularda-son-derece.html?spref=fb
Diyorum ki; Vahdet için evvela TEVHİD lazım.
Şehid Seyyid Kutup
İSLÂM AKİDESİ
(İLİMLER PAKETİ)
Akideler ancak, kesinlik ifade eden delilden alınır. Akidenin delilinin kesin olması lazımdır. Çünkü Allahu Teâla zannî olana itikat edenleri zemmederek şöyle buyurmuştur : "Onlar zandan başkasına tabi olmazlar. Halbuki, zan haktan bir şey ifade etmez." [5] Bu hitapla akide hakkında konuşurken zanna tabî olanları teşhir edip azarlamıştır.
Allahu Teâlâ zanna bir delalet (sapıklık) olarak itibar etmiştir. Nitekim Allahu Teâlâ; "Eğer sen yeryüzündekilerin çoğunluğu.........
na itaat edersen seni Allah'ın yolundan saptırırlar. Onlar zandan başkasına uymazlar." [6] buyurmuştur. Allah zanna hiç bir zaman ilim (kesin delil) olarak itibar etmemiştir. Nitekim Allahu Teâlâ şöyle buyurdu : "Onunla (inandıklarıyla) ilgili kendilerinde ilim (kesin delil) yoktur. Ancak, zanna uyarlar. Halbuki zan, haktan bir şeyi ifade etmez." [7]
[5] Necm : 28
[6] En'am : 116
[7] Nisa : 157
MÜSLÜMANLARIN GENELİNDE İSLÂMÎ ÖLÇÜNÜN HAKİM OLMAYIŞI.İSLÂM DEVLETİ HİLAFET'E GİDERKEN MESELELERİMİZ ;
BİR İNSANIN BU DÜNYAYA GELİŞ GAYESİ İÇİN TAKİP EDECEĞİ İSTİKAMET..DEVLET KURULUNCAYA KADAR
MÜSLÜMANLARIN İYİLEŞMESİNİN REÇETELERİ..
Bir toplum tutumunu değiştirmedikçe Allah onun konumunu değiştirmez.
Rad-11
KURANI ANLAMAM DİYENLERE....
KAFİRLERİN KALKANI TEKFİR !
MÜSLÜMANLARIN VE KAFİRLERİN ALLAH TARİFİ,TANIMI..SEN BU TARİFİN NERESİNDESİN?
MÜSLUMANLAR VARLIKLARINI KORUMA UĞRUNA DA OLSA İSLÂMÎ KİŞİLİK VE TAVIRDAN VAZGEÇMEMELİDİRLER
T.C.DEVLETİ VATANDAŞLARINI BÖYLE İSDEDİĞİ DOĞRULTUDA MANKURTLAŞTIRIYOR.
Buyrun Engelleme Neden?
Halbuki bu vidolar YouTube de Mevcut.
Bu dusenbazlar bu halkın vakalari alakandiramadiklarini bildiklerinden
Vakalari alakalandirici aciklamalar yapan videoları kaldiriyor.DIKKAT.!
Bak bu sahip çıktığınız T.c devleti sizin bilgilenmenizi istemediğinden youtebeden kaldırıyor videoyu
https://www.facebook.com/huseyin.sasmaz.75/videos/1002015113152633/?pnref=story
Halbuki tevhit La ilahe illallah Muhammedin resul Allah la tamamlanır.
Muhammedin getirdiği Allah tanımını bilmek ile Müslümanlıkta kalabilir kişi yoksa tv kanalları vasıtasıyla Müslüman kılığına girmiş prof etiketi ile kişileri fikirleriyle zehirleyip Allaha verdiği vaadi yerine getirmektedir şeytan.
örnek
https://www.facebook.com/huseyin.sasmaz.75/videos/vb.100000324607185/1002015113152633/?type=3&theater
dü, saflarda birlik kalmadı. Hedef birliği de bozulmuştu. İtikad savaşlarında gereken tecerrüd ve ihlâs cilâsını, dünyevî arzular silip attı. î’tikad savaşları diğer savaşlara benzemez. İtikad için yapılan savaş hem harp meydanında, hem de vicdan sahasında yapılır. Vicdan harbinde zafer kazanılmadan, meydan harbinde zafer kazanılmaz. Çünkü itikad harbi, Allah içindir. Halisâne bir niyetle çalışmayanlara Allah zafer vermez. Allah’ın sancağını ne kadar taşısalar ve onun altında kümelenseler de, taşıdıkları sancağa tamamen uyup, lâyık olmadıkları müddetçe Allah onlara zafer vermez. Sancağa yabancı şeyleri, hile ve hud’aları sokmamak için bu şarttır. Bazı savaşlarda Allah’ın bildiği bir hikmete mebni olarak, açıkça bâtıl sancağını taşıyan, bâtıl yolun yolcuları zafer kazanabilirler. Fakat, Hak sancağını taşıyıp da ona her şeyinden vazgeçercesine bağlanmayanlara Allah, onları deneyip, seçmedikten sonra zafer ihsan etmez. İşte savaştaki tutumlarına bu şekilde işaretle Kur’anın müslüman cemaatına açıklamak istediği şeyler bunlardır... İşte Allah’ın İslâm cemiyetine öğretmek istediği şeyler bunlardır... Onlar, bu kararsız ve kaypak tutumlarından dolayı bu acı yaraya ve elim hezimete dûçar oldular.
«İçinizde dünyayı isteyenler ve âhireti isteyenler bulunduğundan...»
Kur’an projektörlerini müslümanların kendilerinin kalplerinde var olduğunu bildikleri şeylere, tutuyor...
Abdullah İbni Mesut diyor ki : Uhud gününde «Sizden bir kısmınız dünyayı, bir kısmınız da âhireti istiyor» âyeti ininceye kadar, Ashaptan bir kişinin dünyayı isteyeceğini zannetmiyordum ..
BU GÜNKÜ İNSANLARIN, MÜSLÜMAN OLANLARADA BAKIŞI MESUT GİBİ...
Araştırıp öğrenmek bu insan cinsi denen mahluka neden bu kadar zor geliyor.
Halbuki burada kişinin olmazsa olmazlarından bakış acısı açıklanıyor.
(Allah ile insanlık arasındaki kontrat sözleşme.)
36 — Allah’a ibadet edin. O’na hiçbir şeyi ortak koşmayın. Ana-babaya, yakınlara, yetimlere, düşkünlere, yakın komşuya, uzak komşuya, yakın arkadaşa, yolcuya ve mâliki bulunduğunuz kimselere iyilik edin. Allah kendini beğenip öğünenleri elbette sevmez.
37 — Onlar ki kendileri cimrilik ettiği gibi başkalarına da cimrilik tavsiye ederler ve Allah'ın kendilerine fazlından verdiği şeyleri saklarlar. Biz de böyle nimetleri gizleyen nankörlere hor ve rüsvay edici bir azap hazırladık.
38 — Mallarını insanlara gösteriş için sarfedip, Allah’a ve ahiret gününe inanmayanları da Allah sevmez. Şeytanın arkadaşı olduğu kimse için bu arkadaş ne de fenadır!
39 — Bunlar Allah’a, ahiret gününe inanmış ve Allah’ın verdiği rızıklardan riyasızca sarfetmiş olsalardı ne olurdu? Allah onların söz ve işlerini çok iyi bilendir.
40 — Allah şüphesiz zerre kadar haksızlık yapmaz. Zerre kadar iyilik yapılsa onun sevabını kat kat artırır ve yapana kendi kalından büyük bir mükâfat verir.
41 — Her ümmete peygamberlerini şahit kıldığımız ve onlara da seni şahit getirdiğimiz zaman bakalım halleri ne olacak!..
42 — İşte o gün öyle temenni edecek o küfredip peygambere asi olanlar: Keşke, diyecekler, yerle bir olsaydıkta, Allah’tan o bir sözü ketmetmeseydik!...
43 — Ey iman edenler! Sarhoşken, ne söylediğinizi billnceye kadar, bir de cünüpken yolcu olmanız müstesna — güsül yapmadıkça namaza yaklaşmayın. Eğer hasta veya yolculukta iseniz, yahut her hangi biriniz ayak yolundan gelmişse veya kadınlara yaklaşmışsanız ve bu durumlarda su bulamamışsanız pâk bir toprağa teyemmüm edin, yüzlerinize ve ellerinize sürün. Şüphesiz ki Allah, çok affedici, çok bağışlayıcıdır.
https://www.youtube.com/watch?v=iwTUPYP2sUs&index=1&list=PLr342JFErS77dpJpchCluyboo5WU1s8lu
https://www.facebook.com/photo.php?fbid=1035886146432196&set=ms.c.eJw9yssJACAMBNGOJJvPmu2~%3BMUWIp4HHwKK6iWSGQ1wY0GaV60OF6dYHXO9ADgTekTzYDhEs.bps.a.1024394247581386.1073741910.100000324607185&type=3&theater
Bunu bilen şeytan değişik metodlarla kişileri Müslümanlıklarından çıkarıyor.Medya aracılığı ile her eve Müslüman kılığında Prof.etiketi ile kişilere zehrini akıtıyor.
http://namenstraat8bredahollanda.blogspot.nl/2015/10/diyorlar-ki-bu-ummete-vahdet-lazm.html
- H z . Ömer Huzur-u Saadet'e geldi ve : "Ya Resulallah,
Beni Kureyza yahudilerinden bir tanışa söyledim. Bana Tevrat'dan
âyetler yazdı, getirdi. Görmek ister misiniz?" dedi.
Peygamberimizin mübarek çehresi değişti. Abdullah bin Sabit diyor ki:
"Ya
Ömer, Rasulullah'ın çehresini görmüyor musun?" dedim.
Hz.
Ömer: "Rab olarak bana Allah'ım yeter, din olarak İslâmiyet
yeter, Peygamber olarak Muhammed Mustafa yeter."
dedi. Peygamberimizin çehresi yavaş yavaş aklaşıp
buyurdu:
"Nefsim yed-i kudretinde olan Allah'a yemin ederim ki, eğer
kardeşim
M û s a dirilip aranıza gelseydi, siz de beni bırakıp
ona
uysaydınız dalâlete düşerdiniz!.. Ümmetlerden benim
nasibime siz,
Peygamberlerden de sizin nasibinize ben düştüm."
-Rasulullah buyurdu : "Ehl-î kitap olan Yahudi ve Hıristiyanlara
bir şey sormayınız. Onlar dalâlette olduklarından size
doğru
yolu göstermezler. O zaman siz ya bâtılı tasdik edersiniz,
yahut
da Hakkı tekzib... Allah'a yemin ederim ki, eğer Musa
aranızda
olsaydı, bana uymaktan başka bir şey yapmazdı." Aynı
hadisin başka
bir rivayetinde son cümlesi şöyledir : "Eğer M û s a ve
Isa
aranızda sağ olsalardı, bana uymaktan başka bir şey
yapmamaları
gerekirdi."-
HADİSLER BÖYLE DEYİP DURURKEN DAHA HALA KAFİR TÜRKİYE CUMHURİYETİNİN ÖVDÜĞÜ
ALİMLERİ NE DİYE DEZDEKLİYORSUNUZ..!!!
Asıl olan. vakanın eşyadaki özellikleri ile olan ilişkileridir.
Bu kainatta kendi kendine oluşmuş bir şey olmadığına göre o zaman bu kainatıda bir yaratıcı yaratmış dolayısı ile benide.
O zaman bu yaratıcının beni yönlendirmesi lazım.
Normal hayatın akışında yaratıcı ile insanlar arasında ki aracıya peygamber denmiş.
o zaman en son peygamberlik iddiasında bulunan kişinin getirmiş olduğu kontrata anlaşma şartlarına bakacağız.(Sonuncusu gecerlidir kaidesinden)
Sonuncusu Muhammed olduğuna göre onun getirdiği kontratda insanlığa bir rest çekiş meydan okuma var.
Yoksa, 'Onu Muhammed uydurdu' mu diyorlar? Onlara de ki; 'Eğer doğru söylüyorsanız, Kur'an'a benzer bir sure ortaya getiriniz, bu konuda Allah dışında kimleri yardıma çağırabilecekseniz, çağırınız. Yunus*38
Aradan bin dört yüz geçmiş hala bir ses yok peki şimdi yapsınlar şimdi teknik bir çağdayız her şey eloktronik çoğu şeyi harflerin ve rakamların karışımından yapıyor proğram yapıcıları.
o zaman kuran ayetlerinide getirsinler.?
Allah kainatı elementlerden yarattığı gibi kuranıda harflerin karışımından yaratmıştır.
Diyebilir birileri evet bizimde demokrasimiz var.
o zaman demokrasiye ve Muhammedin getirdiği şartlara bakılır.Bu insan fıtratına uygunmu diye.
örneğin Mal can ve namuz konusunda kim ne diyor diye.
(Şartlar. Eşyadaki özelliklere uygun düşmesi lazım)
Muhammedin getirdiği şartlar insan fıtratına uygun.
Demokrasinin getirdiği şartlar insan fıtratına uygun değil.olduğu anlaşıldığından fıtrata uygun olan alınır.Dolayısı ile Muhammedin getirmiş olduğu şartlar Yaratıcının gönderdiği şartlar olarak kabül görür.
Yaratıcıya ve son peygamberine inanmak vakaya mutabık olur ve Muhammedin getirmiş olduğu şartların bir tanesinin gereği kişi Müslüman olur ve yaratıcının vaadi gereği cenneti kazanmış olur.
Kişi bu vaadi elinde tutabilmek için Muhammedin getirmiş olduğu yaratıcının tarifini onaylayıp orada kalmazı lazım.
Yaratıcının kırmızı çizgisi şirktir.(Allah'ın tarifi)
(Göklerin ve yerin Rabbi, Arş'ın da Rabbi olan Allah onların uydurdukları noksan sıfatlardan yücedir, münezzehtir.zuhruf*82
O tarifde budur.)
Bu olayı bilen şeytan Medya veya diğer yollarla kişinin onayını alarak kişiyi Müslümanım diye diye cehennemin bir başka kapısından içeri atıyor.
Devamı var...
güc verilmiş olursa olsun, yine de kavrayabilmek için bu mücerret
mânanın örnekler, işaretler ve çizgiler halinde gösterilmesi gerekir...
insan zekasının sınırı belli. Fakat mücerret mâna ifade eden şeyler
karşısında durumu bu. Ya sınırsız ve hududsuz nesneler karşısında
nasıl olur.
Hatta İslâmî konularda son derece gayret sahibi kimseleri bile görüyoruz ki-ibadetle ilgili en küçük bir hususu tashih etmek için durmadan çalışıyorlar. Ahlâkî bir inhilâli kötülemek, bir takım emirlere karşı muhalefeti bertaraf etmek için durmadan konuşuyorlar da İslâm’da hâkimiyet esasından ve bu esasın İslâm akidesindeki yerinden söz bile etmiyorlar. İslâm akidesinin feri yönlerinden birisi olan alkollü şeylerle mücadele ettikleri halde en büyük kötülük olan İçtimaî hayatın tevhid akidesinden başka esaslara göre kaim olması üzerinde hiç konuşmuyor, hâkimiyetin Allah’tan başkasına verilmesine hiç de karşı gelmiyorlar.
http://seyyitkutubtefsiri.blogspot.nl/2016/05/hatta-islami-konularda-son-derece.html?spref=fb